WORLD ALPAGU FEDERATION DÜNYA ALPAGU FEDERASYONU TÜRK SAVAŞ SANATI
   
 
  SPOR SAKATLANMALARI
 
SPOR SAKATLIKLARI VE ÖNLENMESİ
 
Bir sporcu gerek antrenman gerekse maç sırasında her zaman için sakatlanma riski taşır.
 
Spor sakatlığı: Spora katılım sırasında ortaya çıkan ve;
 
-          sporcu aktivitesinin düzeyinde ve dozunda düşmeye sebep olan
-          tıbbi tedavi veya öneriye gerek doğuran,
-          olumsuz sosyal ve ekonomik etkileri bulunan bir durumdur.
 
Sporcularda sakatlanmaların % 90 – 95 i ekstremitelerde % 5 i ise vücudun diğer kısımları olan baş, boyun, göğüs ve karın bölgesinde görülür.
 
 
EKSTREMİTELER
 
 
ÜST EKSTREMİTELER                                             ALT EKSTREMİTELER

-          KALÇA

-          UYLUK
-          DİZ
-          BACAK
-          AYAK BİLEĞİ
-          AYAK
 
 

 


-          OMUZ
-          KOL
-          DİRSEK
-          ÖN KOL
-          EL BİLEĞİ
-          EL
 
 
Ekstremitelerde şu dokular vardır.
 
 
1-     Kemikler
 
Üst ekstremitede : Kürek (scapula), köprücük (clavicula) kol (humerus) ön kol (radius) 8 adet el bileği kemiği, el tarak el parmak kemikleri bulunur.
 
Alt ekstremitede : Leğen(pelvis), uyluk (femur) bacak (tibia-fibula) 7 adet ayak bileği kemiği, ayak tarak kemikleri, parmak kemikleri bulunur.
 
 
2-     Eklemler
 
Eklem, iki veya daha fazla kemiğin bitişme yerleri olarak tanımlanır. Oynar, yarı oynar oynamaz olmak üzere üç türlü eklem vardır. Oynar eklemlerin çevresinde fibröz kapsül bunun dışında bağlar, eklemin içinde sinovya , sinovya sıvısı, menisküs gibi bazı fibröz yapılı dokular vardır. Kemiklerin eklem yüzeyleri kıkırdak dokusundan oluşmuştur.
 
Menisküs diz eklemi içinde iç ve dış olmak üzere iki adet bulunan eklem yüzeylerinin uygunluğunu sağlayan yastık görevi gören fibröz kıkırdak oluşumlardır.
 
 
      Diz ekleminde iç yan bağ, dış yan bağ ve çapraz bağların ayak bileğinde ise iç yan bağ ve dış yan bağın önemi çok büyüktür.
 
 
3-     Kaslar : (adaleler)
 
4-     Kirişler (tendonlar)
 
5-     Damar ve sinirler
 
Spor sakatlıklarında en önemli etken % 60 –65 travmalar diğeri ise % 30- 35 aşırı kullanımdır. Sakatlıkların % 60 - 70 maç sırasında % 30 – 40 ise antrenman sırasında oluşmaktadır.
 
 
 
 
Spor sakatlıkların önlenebilmesi veya en aza indirilebilmesi için;
 
1-              spora başlayacak her sporcu tam bir sağlık kontrolünden geçirilmeli ve seçtiği spor dalı için vücut yapısının uygunluğu araştırılmalıdır. Ayrıca sporcularında, belirli zamanlarda tıbbi kontrollerin yapılması gerekir. Vücutlarında diş çürüğü bademcik iltihabı sinüzit gibi enfeksiyon odakları varsa bunlar hemen tedavi edilerek ortadan kaldırılmalı, veya olan bozukluklar (burunda deviasyon) hemen düzeltilmelidir.
2-              Antrenmanın yeterli ve uygun yapılması gerekir. Antrenman spora katılımda, travmaya dönüşebilecek zorlanmalara karşı sporcunun hazırlıklı olmasını sağlayarak sakatlanma riskini en aza indirmesi için temel bir olgudur. Sporcunun gittikçe şiddetlenen antrenmanlarla maçlarda karşılaşabileceği maksimum zorlanmalar uyum göstermesi söz konusudur. Ancak ortaya çıkan çelişkili durumlar sakatlanmalara neden olmaktadır. O halde sporcu fiziksel güç uyumu öğelerine sahip olmalı ve sporcu gerekli fiziksel güç uyumu düzeyine gelmeden ağır antrenmanlara katılması maç oynaması engellenmelidir.
 
Çok ve uygun bir şekilde yapılan antrenmanlarla hem başarı oranı yükselir hem de sakatlanma ihtimali azalır. Isınma ve soğuma yeterli bir şekilde yapılmalıdır. Örneğin 10 dakika genel ısınma hareketleri 10 dakika izometrik germe yapılmalıdır. Soğumada amaç kas sertliğini önlemek içindir. Bunun için antrenman bitiminde 5-10 dakika joggin ile esneklik hareketleri yapılamadır. Ayrıca ağırlık çalışmaları da bilinçli bir şekilde yapılmalıdır.
3-              ekipman ve tesis : Top ayakkabı gibi spor malzemeleri iyi ve uygun olmalı çeşitli koruyucular kullanılmalıdır. Gerek antrenman gerekse maç yapılan sahaların zeminleri spor yapmaya elverişli olmalıdır.
4-              Antrenörlerin kendi dallarında olduğu kadar spor sakatlanmaları ve ilk yardın konusunda yeterince eğitim almaları sağlanmalıdır.
5-              Eklemlerinde stabilite yetersizliği olan sporcular , eklem bandajı eklem koruyucusu apereyler kullanmalıdır.
6-              Sakatlık tam geçmeden antrenmana başlanmamalı veya uygun dozda antrenman verilmeli, maç oynatılmamalıdır.
7-              Tekniğe ve kurallara uygun oyun oynamaya teşvik edilmelidirler.
8-              Her türlü sakatlığa gereken ilgi gösterilmelidir.
 
 
 
SPOR SAKATLIKLARININ OLUŞUMU
 
1.                   İÇ ETKENLER : Oyuncuya ait olan bireysel etkenlerdir. % 40 gibi bir oran içerir.
 
3 grupta incelenir.
 
a.    vücut yapısı ile ilgili olanlar : sporcunun anatomik ve fizyolojik yapısı ile ilgili bozukluklar ve farklılıklar vücut yapısı ile ilgili bireysel etkenler olarak spor yaralanmalarının oluşumuna sebep olurlar. Bunlar nelerdir?
 
1-                  Alt ve üst ekstremite ile omurga kemikleri anomalileri: Düz tabanlık (pes planus) çukur ayak (pes kavus) ekstremiteler arası uzunluk farkı gibi durumlar yanlış yürüme ve koşma mekaniği oluşumu sonucu sakatlığa sebep olurlar. Femur kemiğinin boyun eğriliği açısından az veya çok olması lordoz skalyoz sakralizasyon gibi omurga anomalileri, bel kalça ve kasık ağrıları, diz ekleminin içe dışa ve arkaya açılması. O bacak ve X bacak deformiteleri yükün alt ekstremitelerdeki eşit dağılımı bozacağından erken sakatlanmalara örneğin meniküs yaralanmasına sebep olur. Kifoz (kamburluk) omuz ekleminin etkinliğini azaltır.
2-                  Eklem stabilitesi bozuklukları: Diz ayak bileği ve omuz eklemi bağlarının gevşekliği ve zayıflığı eklem kapsüllerinin gevşekliği ekleme komşu adalelerin zayıflığı gibi durumlar sakatlanmaya zemin hazırlar, sakatlanmaları kolaylaştırır.
 
 
3-                  Vücut enfeksiyon odaklarının bulunması : Bademcik ve boğaz iltihabı sinüzit diş çürüğü kronik apandisit üriner ve üreme sistemi enfeksiyonları hepatit bağırsakta parazit bulunması gibi durumların bulunması. Bu gibi hallerde bağ dokusu direnci azalacağından yumuşak doku zedelenmeleri oluşumu tendinit ve kas yırtılmaları kolaylaşır.
4-                  Kas (adale ) sertliği : yapı olarak adaleleri sert olan sporcularda adale yaralanmaları sıklıkla oluşur. Buna yanlış ve yetersiz antrenmanlarda etki etmektedir.
5-                  Yetersiz Rehabilitasyon : sakatlana yerin tam iyileşmesi sağlanmadan spora başlanması, tekrar sakatlanma riskini artırır. Bu nedenle ağrı tam geçmeden eklemdeki hareket kısıtlılığı tam giderilmeden spora başlanmamalıdır. Ancak bu eksiklikleri giderecek veya sakatlanmayı riske etmeyecek antrenmanlar yapılabilir.
 
b.    Genel fiziksel uygunluk (fiziksel güç uyumu): Sporcuda bulunması gereken kondisyon olarak adlandırılan spor için gerekli fiziksel ve zihinsel öğelerdir. Bu antrenman kuramı ve uygulamasında temel bir konudur. Gerek yüksek performansa ulaşmada, gerekse sakatlıkların önlenmesinde önemi çok büyüktür.
Genel fiziksel uygunluk öğeleri;
§         kuvvet
§         sürat
§         dayanıklılık
§         beceri
§         dürtüleme (motivasyon)
§         esneklik
§         vücut tipi
 
            İyi bir sporcu olunmasında bu özelliklerin genetik olarak bulunması gerekir. Yapılacak uygun ve yoğun antrenmanlarla bu özellikler geliştirilir. Antrenman veya müsabaka sırasındaki zorlanmalarda sakatlık durumunun ortaya çıkması için sahip olunması gereken bu öğelerin hepsinin ayrı ayrı büyük önemi vardır. Bu öğeler geliştirilmeyecek olursa sakatlanma ihtimali çok artacaktır. Bu nedenle öğeler ayrı ayrı gözden geçirilmelidir. Çünkü her birinin performansla iç içe bir konumu vardır. Yetersiz olmaları hareketlerin uyumlu yapılmalarını engeller. Örneğin sadece dayanıklılığın artırılması genel veya yerel yorgunluğa sebep olacak bu da sakatlık oluşumuna neden olacaktır.
 
c.     Kişilik yapısı ile ilgili etmenler (psikolojik durumu): Sporcunun psikolojik yapısı ile ilgili durumları içeren etkenlerdir. Psikolojik yapısı sağlam olan sporcular daha az sakatlanırlar ve grup sporlarında daha az sakatlanmaya sebep olurlar.
 
2.                   DIŞ ETKENLER : Doğal ya da insanoğlunun oluşturduğu çevre bu etkenlerin iki görünümüdür. Kara deniz hava ve bunların bütünündeki oluşumlar doğal çevrenin kapsamında yer alırlar. Bu doğal çevrede insanoğlunun yaptığı ev, spor alanları ile ürettiği spor araç ve gereçleri v.s. de insanoğlunun oluşturduğu çevreyi içerir. Sporun bu koşullardaki değişikliklere uyum göstermedeki eksiklikleri sakatlık nedeni olabilmektedir.
a.    Hava şartları: soğuk nemli ve çok sıcak havalar, ayrıca ani ısı farklılıkları hareketlerin kurallara uygun yapılmasını engeller koordinasyon dikkat ve diğer oyuncuları kontrol etme zorlaşır. Bu da sakatlanmalara özellikle adale yaralanmalarına sebep olur.
b.    Oyun zeminin durumu : bakımsız ıslak sert bozuk düzensiz aşırı kaygan zeminler çimsiz sahalar spor yaralanmalarını artırır.
c.     Uygun spor araç ve gereçlerinin kullanılmaması : Spor araçları yapılan sporun ve sporcunun özelliğine göre seçilmelidir. Bazı spor dallarının gerektirdiği koruyucu malzemelerin kullanılması şarttır. Kullanılmaması sakatlanma riskini artırır. Örneğin bokst kask , futbolda tekmelik voleybolda dizlik.
d.    Oyun kurallarına uymama.
e.    Hatalı teknik ve sporun yapılması.
f.      Hatalı antrenman.
g.    Kötü ve yetersiz beslenme.
 
 
SIKÇA RASTLANILAN SPOR SAKATLANMALARI
 
 
DOKU YÜZEYİNDE MEYDANA GELENLER
 
1. BÜL :
 Dokuların ezilmesi, vurulması, ayakkabı vurması, yanık, enfeksiyon, bandajların özellikle plasterin yaptığı tahrişler gibi nedenlerle cildin iç ve dış katları arasında su toplanmasıdır. Bu, sporcuları çok tedirgin eder. Ağrı kızarıklık ve şişkinlik yapar en çok el, ayak ve topukta olur. 
 
TEDAVİSİ :
Cildin yumuşak tutulması, bu kesimin dinlenmesi gerekir. Uygun çorap yumuşak ayakkabı ve spor gereçleri kullanılması gereklidir. Doktor tavsiyesine göre uygun pomatlar kullanılabilir. İltihaplanma olasılığı yönünden delinmemesi doğru olur. İleri derecede büyük olanlar STERİL ENJEKTÖRLE alınmalı sonra üzerine muhakkak pomat sürülmelidir.
 
 
2. NASIR :
Epidermin (derinin alt katı) boynuzlaşması sonucu ayakta çıkan ağrılı sertliklerdir. Baskı, fazla ayakta durma,uygun olmayan ayakkabı, kusurlu beslenme ve sağlık koşullarına uymama gibi durumlarda oluşur. 
 
 
TEDAVİSİ :
Gerekli sağlık koşulları, uygun ayakkabı,ayağın vazelinlenmesi gerekir. Ağrılı nasırlar, sıcak su banyosu sonucu keskin bir bisturi ucu ile kesilebilir.
 
 
DERİN DOKULARDAKİ TRAVMALAR
 
1.KONTÜZYON (Ezilmeler, yara, bere ve çürümeler)
Vücuda gelen darbe, çarpma düşme veya kusurlu ve aşırı hareketler sonucu cilt zedelenmeden, altındaki dokularda meydana gelen sakatlanmalardır. Kılcal damarların parçalanması sonucu oluşan kanamalar ağrılı şişlikler yapar hareketler sınırlıdır. Birkaç gün sonra EKİMOZ (morarma) oluşur.
 
 
TEDAVİSİ :
Soğuk uygulama 48-72 saat devam eder. Dinlenme şarttır. Esnek bandaj sarılır. Şişlik indikten sonra sıcak uygulama, masaj fizik tedavi ve egzersizlere başlanır. 
 
 
2. HEMATOM :
Yumuşak dokular arasında kan birikmesidir. Bunlar 1-2 gün sonra deride ekimoz (morarma) halinde görülebilir. Genellikle kontüzyonlarla birlikte oluşur. 
 
 
TEDAVİSİ :
Aynı kontüzyondaki tedavi şekli uygulanır. Eğer hematom çoğalıyor veya artıyor ve çok ağrılı ise enjektörle boşaltılarak basınçlı bandaj ile sarılır. 
 
 
3. BURKULMALAR :
 
            Bir eklemin etrafındaki bağların, eklem kapsülü ve diğer yumuşak doku yapılarının; eklemin normal hareket genişliğinin ötesinde zorlanmasına BURKULMA denir. Oldukça kısa bir süre içinde eklem çevresinde şişme ortaya çıkar. Damar zedelenmesi nedeniyle eklem çevresinde ve içinde kanama olabilir.
 
 
TEDAVİSİ :
Yeterli bir süre ve sıklıkla buz ve soğuk uygulanmalıdır. (1/2-1 saat ara ile 8-10 dakika kadar ve 48-72 saat boyunca) ilgili pomatlar sürülür ve baskılı bandaj yapılır. Burkulan tarafta (örneğin ayak bileği burkulması ise) bacak yüksekte tutulur.(elevasyon) ve yer çekimi etkisinden yararlanılarak şişme engellenmeye çalışılır. Burkulmanın şiddetine göre,burkulmuş ayağınızın üzerine basmayınız, gerekiyorsa koltuk değneği kullanınız. Sıcak duş alınmaması ve bölgeye sıcak uygulanmaması ve ayrıca ilgili hekime danışılması önerilmektedir. Ağrı azaldığında ve bölgedeki morarma düzeldiğinde eklem fonksiyonunu korumak için aktif egzersizlere başlanmalı ve antrenmanlar tedricen artırılmalıdır. Kassal kuvvet yetersizliği olan bazı zayıflığı bulunan eklemler, antrenman ve yarışmalar öncesinde bandajla desteklenmelidir.
 
 
 
EL PARMAKLARI VE EL BİLEĞİ SAKATLIKLARI
 
Ekseriya topun parmak uçlarını dik olarak çarpması ile oluşur. Bu sırada tipik bir ses duyulur. Bundan başka düşmeler ve ters top çelmelerle de el bileği sakatlanabilir. Parmak eklemlerinin yan tarafındaki ligler kısmî ya da tam olarak yırtılabilir. Tam olan yırtıklarda eklem içinde kan toplanmasına sıkça rastlanmaktadır. Eklem travmalarından sonra 1-2 saat içinde süratli şişme görülür. Bu şişlik gittikçe artar. Eklem çevresinde ısı artabilir. Eklemin pasif olarak dış yana doğru itilmesinde ağrı ve hareketin azlığı kısmî yırtığı,hareket tam olursa total (tam)yırtığı gösterir.
 
TEDAVİSİ :
Vakit geçirmeden soğuk uygulama yapılır. Ardından lezyona uğramış parmak yandaki sağlam parmağa plasterle tutturulur. Böylece kanama durdurulup şişme önlenir. Bunlar yapılmazsa şişme artar, o vakit lezyona uğramış parmak alimünyum atellerde dinlendirilir; fakat bu kez tedavi uzar kısmî yırtılmalarda sap-tama süresinin bir haftadan daha uzun olmaması önerilmektedir. Uzun saptama süresi yaralı eklemlerde tedavisi güç sertlikler meydana getirmektedir. 24-72 saat soğuk uygulamasından sonra,sıcak su pansumanları, hareketle tedaviye başlanır.
 
 
ÇOK AĞIR TRAVMALAR (KIRIK-ÇIKIK)
 
                        Çok seyrek de olsa görülen bu tip sakatlanmalarda sporcu der-hal yere yatırılmalıdır. Bu tip olgularda mide bulantısı olur. Olgunun olduğu yere, eğer imkan varsa atel yapılır ve bandajladır. Hemen akabinde sporcuyu sarsmadan film çekilmek ve gerekli tedaviyi yapabilmek için hastaneye gidilir.
 
Bu gibi durumlarda alçı ile tespit en uygun yoldur. Alçı kırıldıktan sonra sıcak uygulama,fizik tedavi, masaj ve egzersizlere başlanır.
 
 
KAS KRAMPLARI
 
Bir veya birkaç kas grubunun çeşitli nedenlerle istemsiz sürekli ve ağrılı kasılmalarına kramp denir. Kas kramplarının nedenleri iki bölümde incelenir.
 
A.      Kendiliğinden ya da spor etkinlikleri sırasında oluşan kas krampları.
B.       Gündüz ve gece oluşan kas krampları.
 
 
(a)     KENDİLĞİNDEN YA DA SPOR ETKİNLİKLERİ SIRASINDA OLUŞAN KAS KRAMPLARININ NEDENLERİ :
(1)    Bir travma sonucu kasa gelen vuruş ve çarpışlar,
(2)    Gereğince ısınmadan bir çalışmaya başlama
(3)    Sıcak ve soğuk iklim koşulları
(4)    Yarışmalarda büyük güç ve çaba harcayan sporcuların, vücutta biriken yorgunluk maddelerini vaktinde atamamaları.
(5)    Çalışma ve yarışmalarda atılan ter sonucu tuz miktarında görülen azalma.
(6)    Aşırı yorgunluk
(7)    Bölgesel kan dolaşımının bozukluğu sonucunda beliren oksijen yetersizliği.
 
 
(b)     KAS KRAMPLARININ TEDAVİSİ :
Bu konuda değişik fikirler savunulmaktadır. Kısaca,bunlara bir göz atalım.
(1)    Hafif masaj
(2)    Güçlü masaj. Masaj,kas yumuşayana kadar devam eder.
(3)    Germe metodu: Daha ziyade bu tavsiye edilir. Amaç,kramplı kasın boyunu uzatmaktır. Bir yardımcıyla yapılması iyi olur.
(4)    Seyrek uygulanan bir başka yöntem ise ACUPUNCTURE(iğneleme) yöntemidir. Krampı çözmek için spazmlı bölgeye peş peşe yapılan 10-15 iğne ucu darbesidir. Bu şekilde çözülme sağlanır.
(5)    Kas kramplarının daha iyi ve ileri tedavi yöntemleri kliniklerde fizik araçlarıyla yapılır. Örneğin, bölgesel sıcak uygulaması,girdap banyosu, kısa dalga akımları, ültraviyole ışınları gibi.
(6)    Gece oluşan kramplar için kalsiyum, B kompleks ve C Vitaminleri ile sinir yatıştırıcı ilaçlar önerilmektedir.
 
 
 ACİL SPOR SAKATLIKLARINDA YAPILABİLECEK İŞLEMLER
 
           
Daha çok yumuşak doku arızaları dediğimiz türden ve gerçekten spor yaşamında ve sporcularda çok rastlanan sakatlanmaları ve bunların tedavi şekillerini yukarıda gördük. Şimdi bir sakatlık durumunda nasıl hareket etmek gerektiğini görelim. Bir sakatlıkta olaya iki aşamada yaklaşmak gerekir.
a.       İlk aşama
(1)    Soğuk tedavi
(2)    Tespit(bandaj)
 
b.       İkinci aşama
Yangı (şişme, kanama, iltihaplanma) döneminin geçtiği kesin saptandıktan sonra :
 
(1)    Sıcak tedavi
(2)    Kuvvetlendirme (izometrik çalışma ile)
(3)    Hareketlendirme
(4)    Kuvvetlendirme (izotonik çalışma ile) Şimdi bu aşamaları sırasıyla görelim.
 
 
a.      İLK AŞAMA
(1)    SOĞUK TEDAVİ : Sakatlık derecesine bağlı olarak darbenin geldiği yerde az ya da çok tahribat söz konusudur. Sakatlanmadan hemen bir süre sonra organizma savunma sistemini faaliyete geçirerek orasını onarmaya koyulur. Hem organizmanın oraya yönelttiği savunma güçleri hem de orada tahrip olmuş bir kısım canlı doku ve değişen hücre ortamı, tümü bir şişkinlik, kızarıklık, sıcaklık artışı,ağrıya sebep olur. Tek sözcükle orada bir YANGI’ ya neden olur. Yangının tedavisi için o bölgeye daha fazla kan gider ve o bölgede daha da kötü bir durum ortaya çıkar. Bunu önlemek için oraya soğuk uygulamak gerekir. Çünkü damarların soğukta büzüşme (vaso-kontraksiyon) özelliği vardır. Soğuk uygulayınca damarlar büzüşeceğinden yangının olduğu bölgedeki şişkinlikte az olacaktır. Şişkinlik baştan ne kadar az olursa, o kadar kısa zamanda iyileşme olacak, sakatlanmanın izi, kalıntısı azalacaktır. Soğuk uygulama doğrudan soğuk su, buz, kar, ya da özel hazırlanmış kimyasal soğutucularla yapılır. Ancak, buz veya soğuksu genellikle tercih edilmelidir. Soğuk tedavi şu şekilde uygulanır : 
(a)    Sakatlanmadan hemen sonra yangının olduğu bölgeye naylon torba içerisinde buz veya sakatlanan yer girebiliyorsa soğuk su dolu bir kabın içerisine konulmalı ve 3/1dk. Oranıyla 20-25 dakika tutulmalıdır.
(b)    Soğuk uygulamanın 5 nci dakikasına doğru dayanılmaz bir acı oluşur. Yeterli, deyip uygulamayı kesmemeli, sabretmeli ve 20-25 dakika olana kadar uygulanmalıdır.
(c)     Soğuk uygulama 3 saat arayla yinelenmelidir.
(d)    Soğuk uygulama yangının durumuna göre 48-72 saate kadar devam ettirilmelidir.
(e)    Soğuk uygulama arkasından mümkünse bandajlaşma yapılmalıdır. Sarılı bandajın üzerine %70 lik alkol konsantresi dökülmelidir.
(f)      Şişlik inmeden, morarma geçmeden kesinlikle sıcak uygulamaya başlanmamalıdır. 
 
 
(2)    TESPİT (BANDAJLAMA) : Sakatlanmış bir sporcunun aşırı zorlanmış bir eklemi olsun, tekmeyle zedelenmiş bir kası olsun çok zayıf bir durumda olduğu kadar her türlü hareket onu daha da zayıf daha da kötü yapar. Bu yüzden her türlü gerilme, büzülme ve hareketten korunması gerekir. Bunun için yapılan bandajın üzerine %60-70 oranında suyla karıştırılmış alkol tatbik edilir.İstirahat edileceği için bandaj gerçekten eklemi koruyacaktır. Ayrıca, yapmış olduğu dış baskı nedeniyle şişmeyi önler. Bandaj yapılırken özel yapılmış elastik bandajlar kullanılmalıdır. Eğer bulunmaz ise bir bez kumaştan çarşaf parçasından yararlanılabilir. Bandaj yapılırken dikkat edilecek en önemli husus,o bölgedeki kan dolaşımını engellemeyecek ve rahatsızlık vermeyecek sıkılıkta sarılmasıdır. Bandaj uygulaması, eklem veya kas tamamen iyi olana kadar devam eder.  
 
 
b.      İKİNCİ AŞAMA
(1)      SICAK TEDAVİ : Sıcak uygulamadaki amaç; o bölgede birikmiş olan artık maddelerin (parçalanmış hücreler, kan pıhtısı vb.) kan dolaşımını hızlandırmak yoluyla atılmasıdır. Sıcak uygulama aşağıdaki şekillerde yapılır.
(a)    39-45 C sıcaklığında sıcak su bir kovayla ve termafor (su torbası) ile olgunun olduğu bölgeye konur.
(b)    Isı etkisi olan Enfraruj, parafin banyoları, yüksek frekanslı akımlar (DİATERMİ, ULTRA-SON vb.) gibi bir takım araçlar kullanılabilir.
(c)     Doktorun uygun gördüğü pomatlar ile (LASONİL,ANESTOL, BUTALGON,vb.) kan dolaşımı akışı istikametinde masaj yapılabilir. En pratik olanı sıcak su uygulaması ve pomatların kullanılmasıdır. 10-15 dakikalık sıcak su uygulamasından sonra pomatla masaj yapılmalı ve bandaj ile sarılmalıdır. Günde iki defa sıcak uygulaması yapmak uygun olur. Çünkü bu şekilde sıcak tedaviye erken başlanıp başlanmadığını kontrol etmiş oluruz.
 
(2)      KUVVETLENDİRME (İZOMETRİK ÇALIŞMALARLA) İyileşmeye başlayan kas veya eklemi, kireçlenme olmasın, eklem hareketliliği azalmasın, kas atrofiye (kasta görülen incelme, zayıflama) uğramasın diyerek, bir takım egzersizleri yapmakta fayda vardır. Ağrıya saygı prensibinden hareketle izometrik kas çalışmalarına (kasın boyunda hiç bir değişiklik olmadan yapılan çalışmalar) öncelikli ağırlık verilmelidir. Bu çalışmalarda şu hususlara dikkat edilmesi gerekir.
(a)    Ağrı olmayacak ya da en azından artmayacak,
(b)    Eklem kesinlikle hareket etmeyecek,
(c)    Ne kadar kas grubu varsa hepsine yönelik çalışma olacak.
 
 
 
SAKATLIK SONRASI SPORA DÖNÜŞ VE YENİDEN KONDİSYONLANMA
 
Spor sakatlıklarından korunmanın en önemli öğesi hiç şüphesiz, yeterli fiziksel uygunluğu geliştirecek şekilde antrenman planlanması yapmaktır. Bu prensip hem boş zamanlarını değerlendirmek için egzersiz yapan amatörler hem de yüksek performans sporcuları için geçerlidir. Sakatlığın ya da operasyonun ardından rehabilitasyonun uygun yapılması da son derece önem taşımaktadır. Antrenmana çok erken başlamak ya da her ne pahasına olursa olsun, fiziksel uygunluğa çok kısa süre içinde ulaşmaya çalışmak sakatlıkların tekrarlanmasına yol açabilir. Bu durum ise ciddi,hatta kalıcı bir bozukluk riski anlamına gelmektedir. Daha kötüsü sporu tamamen bırakmak gerekebilir. Birçok durumda bu tip sorunların öncelikle sakatlık ya da operasyona bağlı olmadığı ve sakatlanmanın ardından spora ve aktivitelere erken dönüşe bağlı olduğu belirtilmektedir. Organizmaya genel kondisyonu tekrar kazandırmak sakatlık geçiren tarafın özel olarak kuvvetlendirilmesi kadar önem taşımaktadır.
 
 
 
TEMEL PRENSİPLER
(1)    Kalıcı bir sakatlıktan sakınmak istiyorsanız ağrıya bir uyarı sinyali olarak önem veriniz.
(2)    Sakatlık durumu ile ilgili olarak herhangi bir konuda şüphesiz,endişeniz varsa hekim, fizyoterapist, masör ya da deneyimli bir kimse olarak antrenörünüze danışmaktan çekinmeyin. Bu ekip sakatlığınız için özel bir antrenman programını bireysel durumunuza göre planlayacaktır.
(3)    Hasta, yapılan programı uygulamalı ve sonuçlarını değerlendirip ilgililerle tartışmalıdır.
(4)    Genellikle az sıklıkla yapılan düşük şiddetteki yüklenmeler tercih edilmelidir. Burada anahtar cümle (egzersizlere erken başlamalı, ancak yükü tedricen arttırmalıdır) olmalıdır.
 
Sakatlık sonrası başarının yalnızca kuvvet antrenmanlarıyla değil, sabırla ve düzenli olarak yapılan rehabilitasyon uygulamalarıyla elde edilebileceğini hatırlayınız.
 
 

Facebook beğen
 
ALPAGU MARTİAL ARTS- TÜRK SAVAŞ SANATI
 
Sistem Kurucusu :Coşkun DURMUŞ
Dünya Federasyonu: Ayhan ÖZKAN
Türkiye Tem. :Osman YÜCEL
Azerbaycan Tem. :Rehman HUSEYNOV
İran Tem. :Hassan ALİZADEH
Pakistan Tem. :Rashid MAHMOOD
Almanya Tem. :Volkan HACIHASANOĞLU
Karadağ-Montenegro :Samir KLİMENTA
Hun Boksu Tem. : Yılmaz BAYGÜL
Kobos Tem. : Selçuk UĞURLUEL
Turon Tem. : Fatih AŞAN
Alpagu Turon tem. : Cengiz AŞAN
Tepük Tem. : Ertuğrul KESTEL
Oba Boksu Tem. :Talat AYHAN
Terekeme Tem. : Savaş KARADAĞ
DÜNYA ALPAGU FEDERASYONU
 
TÜRK MİLLETİ SAVAŞÇI OLDUĞU KADAR BARIŞÇI BİR MİLLETTİR. ATATÜRK BUNU YURTTA SULH CİHANDA SULH VECİBESİ İLE DE KANITLAMIŞTIR. ALPAGU MÜCADELE SANATIDA BUNU DESTEKLER BİÇİMDE ZOR DURUMDA İKEN SALDIRGAN DİĞER DURUMLARDA SAKİN OLMASINI BİLEN BİR SAVAŞ SANATIDIR.
ALPAGU SİZİN ÖZ MALINIZ
 
TÜRK SAVAŞ SANATI ALPAGU
01- HUN BOKSU
02- TURON
03- KOBOS
04- ABA GÜREŞİ
05- TEREKEME DÖVÜŞÜ
06- KURAŞ
07- GÜREŞ - KÖREŞ
08- KUŞAK GÜREŞİ
09- YATAĞAN(Türk Kılıcı)
10- KEMANKEŞLİK (Ok ve Yay )
11- TEPÜK
12- ATLI GÜREŞ
13- ATLI OKÇULUK
14- OBA BOKSU
15-OĞUZ KÖREŞİ
16-SIR SAVAŞ SANATI
SPORLARININ BİRLEŞTİĞİ MERKEZDİR.
ALT BRANŞLAR
 
TÜRK KILIC SANATI
TUĞ ( UCU AT KUYRUĞUNDAN PÜSKÜLLÜ MIZRAK)
BOO (1.20 CM UZUNLUĞUNDA FIRINLANMIŞ SOPA)
YAY (KEMANKEŞLİK)
 
toplam 129577 ziyaretçi (278684 klik) kişi ziyaret etti
WORLD ALPAGU FEDERATION TURKIS MARTIAL ARTS Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol